galatasaray
NAMAZ
Namaz; özel hareket ve özel okuyuşlarla, belirli vakitlerde yerine getirilen bir ibadettir. Allah'a kulluğun en güzel ifadesidir. İslâm'ın esaslarından biri olan namaz, dinin direği, kalbin nuru, imanın alametidir. İnsanları, Allah katında en yüce dereceye erdiren, şuurlu kılındığı zaman bir çok kötülüklerden alıkoyan bir ibadettir.
Farziyeti ve Hikmetleri: Farz olduğu; kitap, sünnet, İslâm alimlerinin görüş birliğinde olmalarıyla sabittir. Daha önceki İlâhî dinlerde de bu ibadet vardı. Peygamberimiz Mi'rac'dan önce sabah ve akşam olmak üzere iki vakit namaz kılıyordu. Beş vakit olarak farz kılınması, hicretten onsekiz ay önce gerçekleşen Mi'rac'da olmuştur. Farziyetine işaret eden bir âyetde "Namaz, şüphesiz, insanlara belirli vakitlerde farz kılınmıştır" (Nisâ Sûresi, âyet: 103) buyurulmaktadır.
Namaz her yönüyle maddî - manevî temizliğe sebep olur. İmana ve kalbe kuvvet verir. İnsan üzerindeki günah kirlerini giderir. Peygamberimiz (s.a.v.) namazı günde beş defa, içinde yıkanılan bir nehre benzetmiştir. Namaz mü'minin vakitlerini düzenler; İnsanı düzenli hareket etme, her şeyini planlı yapmaya alıştırır. Namaz, insanın sosyal yönünü kuvvetlendirir. Müslüman cemiyet insanıdır, cemaatten kopuk bir hayat sürdüremez. Namaz kılanlar arasında dayanışma ve kardeşlik duyguları gelişir. Amiri- memuru, zengini-fakiri aynı safda durdurur. Bütün insanların eşit olduğunu, hiç bir kimsenin diğerinden üstün olmadığını gösterir.
NAMAZ KİMLERE FARZDIR
İslâm'ın bütün emirlerinde olduğu gibi, namazın farz olmasında ilk şart müslüman olmaktır. Diğerleri ise, akıllı olmak ve ergenlik çağına gelmektir. Ergenlik çağına gelmek namazın farz olmasının bir şartı ise de çocuklar yedi yaşına geldiklerinde namaza alıştırılmalarını Peygamberimiz (s.a.v.) emretmiştir.
Anne ve babaların, büyüklerin çocuklara yavaş yavaş sureleri, duaları, namazın kılınışını öğretmeleri gerekir.
NAMAZIN FARZLARI
Namazın farzları onikidir. Bunlardan bir kısmı namazdan önce, namaza hazırlık niteliğindedir. Bunlara "namazın şartları" denir. Bir kısmı da, namaza durulunca yapılır ki, bunlara da "namazın rükunları" denir.
NAMAZIN ŞARTLARI
1- Hadesten Tahâret: Gözle görülmeyen pislikten temizlenmektir. Bu abdest almak, gusl etmek, bunların mümkün olmadığı zamanlarda teyemmüm etmekle olur.
2- Necâsetten Tahâret: Gözle görülen pisliklerden temizlenmektir. Bu tür pislikler namaz kılan kimsenin vücudunda, elbisesinde, namaz kılacağı yerde olur.
3- Setrü'l-avret: Örtülmesi gereken yerlerin kapatılması demektir. Erkeklerde diz kapağı ile göbek arası, kadınlarda ise el, yüz ve ayak dışındaki her yerin örtülmesi gerekir. Namazın bir rüknünü eda edecek kadar bir zaman içinde örtülmesi gereken bir organın dörtte biri açılırsa namaz bozulur.
4- İstikbâl-i Kıble: Namaz kılan kimsenin Kabe yönüne dönmesidir. Göğsünü kıbleden çeviren kimsenin namazı bozulur.
5- Vakit: Farz ve vacip olan her namaz için belli bir vakit vardır. Namazların kendi vakitleri içinde kılınması farzdır. Vaktinden önce kılınamaz. Özürsüz olarak sonraya bırakmak günahtır
6- Niyet: Kılacağı namazı zihnen hatırlamaktır. İmamın imamete, cemaatın da imama uymaya niyetlenmesi gerekir.
7- İftitah Tekbiri: Namaza başlama tekbiridir. Niyetten sonra "Allahu Ekber" diyerek eller yukarı kaldırılır, tekbir alınır.
NAMAZIN RÜKUNLARI
1- Kıyam: Ayakta durmaktır. Gücü yetenler ayakta, yetmeyenler ise gücünün yettiği şekilde namazı kılarlar.
2- Kıraat: "Namazda Kur'an okumak" demektir. Kıraatın kıyamda olması gerekir ve en az üç kısa âyet miktarı okunmalıdır.
3- Rükû: Kıraatten sonra eller dizlere erişecek şekilde eğilmekten ibarettir.
4- Sücûd: Rükûdan sonra ayak, diz ve ellerle beraber alnı ve burnu yere koymak-tır. Alın yerin sertliğini hissetmelidir. Yalnız alnın ve burnun yere değmesi yeterli değildir. Kalabalık cemaatlerde arka saftakiler ön saftakilerin sırtına secde edebilirler.
5- Ka'de-i Ahire: Namazın sonunda "Et-tahiyyat" duasını okuyacak kadar oturmaktır.
NAMAZIN VAKİTLERİ
Farz ve vacip namazlar için belirli vakitler vardır. Vakti girmeden önce namaz kılınmadığı gibi, özürsüz olarak sonraya da bırakılamaz. Bir gün içerisinde vitir namazıyla birlikte altı vakit namaz vardır. Bir günde kırk rekât namaz kılınır. Bunun onyedi rekâtı farz, yirmi rekâtı sünnet, üç rekâtı vâcibdir.
a- Sabah Namazı: Şafak attıktan sonra başlar, güneş doğuncaya kadar devam eder. Vaktinde kılınamayan sabah namazı güneş doğduktan sonra sünnetiyle beraber kaza edilir.
b- Öğle Namazı: Güneş zeval noktasından ayrıldıktan sonra başlar ve herşeyin gölgesi bir veya iki misli oluncaya kadar devam eder.
c- İkindi Namazı: Öğle namazının vakti çıktıktan sonra başlar ve güneş batıncaya kadar devam eder.
d- Akşam Namazı: Güneş tamamen battıktan sonra başlar ve batıdaki kızıllık ve aklık kayboluncaya kadar devam eder.
e- Yatsı ve Vitir Namazı: Akşam namazının vakti çıktıktan sonra başlar, sabah namazının vaktinden biraz önceye kadar devam eder.
Vitir namazı yatsı namazından sonra kılınır. Vakti yatsı namazının vaktidir.
CUMA VE BAYRAM NAMAZININ VAKTİ
Cuma namazının vakti öğle namazının vaktidir.Bayram namazının vakti ise, güneş doğup iki mızrak boyu yükselince başlar ve istiva (güneş tam tepe noktasının ve başımızın üstüne gelip de henüz batı tarafına geçmediği vakit) vaktine kadar devam eder. Birinci gün istiva vaktinden önce kılınmayan bayram namazı ikinci gün aynı vakitler içerisinde kılınır.
NAMAZ KILINMAYAN VAKİTLER
Bazı vakitler vardır ki, bu vakitlerde farz vacip ve nafile hiçbir namaz kılınmaz. Bazı vakitlerde de yalnız nafile namazlar kılınmaz. Hiçbir namaz kılınmayan vakitler şunlardır:
Güneş doğarken, güneş tam tepede iken, güneş batarken.
Bu vakitlerde cenaze namazı, tilâvet secdesi, başlanmış olan nafile namazı mekruh olarak câizdir. O günün ikindi namazı kılınmamışsa güneş batarken dahî kılınabilir.
NAFİLE NAMAZ KILINMAYAN VAKİTLER
a- Sabah namazının vakti girdikten sonra, yalnız sabah namazının sünneti kılınır,
b- Sabah namazından sonra güneş doğana kadar,
c- İkindi namazı kılındıktan sonra,
d- Akşam namazının farzından evvel,
e- Bayram namazlarından önce ve sonra,
f- Arafat ve müzdelifede birlikte kılınan namazların arasında, öğle ve akşam namazlarının sünnetleri dahil hiçbir nafile namaz kılınmaz.
g- Cuma günü hatip hutbeye çıktığı an,
h- Sabah namazı dışında, farza durulmak üzere kamet getirilirken,
ı- Yalnız farzı kılacak kadar vakit daraldığı zaman,
i- Abdesti sıkışmış yahut sevdiği bir yemek ortadayken nafile namaz kılmak mekruhtur.
NAMAZIN KILINIŞI
Niyet: Kalbin bir şeye karar vermesi, işin ne için yapıldığının açıkça bilinmesidir. Niyet kalbe aittir. Böyle olmakla beraber dil ile söylenmesi de müstehabdır. Bütün ameller niyetlere göredir. Namazda niyet tekbirden önce ve tekbire yakın olmalıdır. Tekbirle niyet arasına bir fasıla girmemelidir.
Kılınışı: İki rekatlı bir namaz şöyle kılınır:
Önce namazın dışındaki şartları yerine getirilir, niyet ettikten sonra "Allahu ekber" diyerek (erkekler için) eller kulaklara kadar kaldırılır. Sağ elin baş ve küçük parmağı sol elin bileğini kavrar bir vaziyette göbek altında bağlanır. Hanımlar ise tekbir alırken ellerini omuzları hizasına kaldırırlar, göğüsleri üzerinde sağ eli sol elin üzerine gelecek bir şekilde bağlarlar. "Sübhaneke" duası okunup "euzu besmele" çekerek "fatiha" ve "bir sure" okunur. "Allahu ekber" denilerek rükûya eğilinir, (erkekler için) sırt ve baş dümdüz yapılarak eller dizlere konur (Hanımlar: Vücut az eğik, dizler hafif bükük olur. Eller, dizler üzerinde, dizleri kavramamış bir vaziyette, ayaklar ise bitişik durur). Üç defa "Sübhane rabbiyel azim" dedikten sonra "Semi-Allahü limen hamideh" denilerek kalkılır. "Rabbena leke'l-hamd" "Allahu ekber" diyerek secdeye varılır. Secdeye kapanırken önce dizler, sonra eller sonra alın ve burun yere konulur. Dirsekler yere serilmeyip uyluklar da karından uzak tutulur. Üç defa "Sübhane rabbiye'l-a'la" dan sonra "Allahu ekber" diyerek secdeden kalkılır. İki secde arasında "Sübhanallah" diyecek kadar oturulup "Allahu ekber"denilerek, birinci secde gibi ikinci secde de yapılır
"Allahu ekber" diyerek ikinci rekata kalkılır. Birinci rekatta olduğu gibi eller bağlanır yalnız besmele çekilerek "fatiha" ile bir "sure" okunur. Daha sonra rüku ve secdeler yapılır, "Allahu ekber" diyerek oturulur. Erkekler için: Sol ayak yere yayılır, sağ ayak parmak üzerine dikilir ve eller uyluklar üzerine konulur (Hanımlar : Eler dizler üzerinde, iki ayak sağa yatırılmış bir vaziyette kalçalar yerde olur. Oturuş rahat ve derli topludur). Sırasıyla şu dualar okunur: "Et-Tahiyyatü, Allahümme salli, Allahümme barik, Rabbena atina, Rabbenağfirli" sonunda baş sağ tarafa çevrilerek "Es-selamu aleyküm ve rahmetullah" diyerek selam verilir. Aynı şekilde sol tarafa da selam verdikten sonra "Allahümme ente's-selâmü ve min ke's-selâm tebârekte yâ ze'l-celâli ve'l-ikrâm" denilerek tamamlanır.
NAMAZIN ÇEŞİTLERİ
Sabah Namazı: Dört rekâttır. İkisi sünnet ikisi farz olmak üzere dört rekattır.
Önce sünnet, sonra farz kılınır.
Öğle Namazı: On rekâttır. Önce dört rekat sünneti kılınır. İlk sünnette ikici rekatta oturunca "Et-tahiyyatü" duası okunup "Allahu ekber" diyerek üçüncü rekata kalkılır. Besmele, fatiha ve bir sureden sonra diğer rekatlarda olduğu gibi rüku ve secde yapılarak dördüncü rekata kalkılır. Üçüncü rekatta olduğu gibi besmele, "fatiha" ve bir "sure"den sonra rüku ve secdeler tamamlanıp oturulur. Et-tahiyyatü, salli-barik ve dualardan sonra selam verilerek ilk sünnet tamamlanır.
Öğle namazının farzının, ilk iki rekatı sabah namazının sünneti gibi kılınır. Oturuşunda "Et-tahıyyâtü" duası okununca üçüncü rekata kalkılır. Üçüncü ve dördüncü rekâtlarda besmele fâtiha sûresi okunur. Rüku ve secdelerden sonra oturulur, dualardan sonra selam verilerek farz tamamlanmış olur.
Son sünnetin kılınışı ise iki rekatlı bir namazın kılınışı gibidir.
İkindi namazı: Sekiz rekâtdır. Önce sünneti kılınır. Sünneti öğlenin ilk sünneti gibi kılınır. Yalnız birinci oturuşunda salli ve barik duaları, üçüncü rekatın başında da "Sübhaneke" ve euzu besmele okunur
Farzı öğle namazının farzı gibidir.
Akşam Namazı: Beş rekâtdır. Önce farz, sonra sünnet kılınır. Farzı, öğle namazının farzı gibi kılınır, üç rekat olduğundan üçüncü rekatın sonunda oturularak dualar ve selam ile tamamlanır. Sünneti iki rekatlı namazın kılınışı gibidir.
Yatsı Namazı: Onüç rekâtdır. Önce ikindinin sünnetine benzer dört rekat ilk sünnet, sonra farzı gibi yine dört rekat farz kılınır. Son sünnetin kılınışı sabah namazının sünnetinin aynıdır. Yatsı namazının bitiminde üç rekat vitir namazı kılınır.
Cuma Namazı: Farz-ı ayındır. Farz oluşu kitap, sünnet, icma ile sabittir. Öğle vaktinde kılınır. Özründen dolayı kılamayanların, öğle namazını kılmaları farzdır.
Cuma Namazının Farz Olmasının Şartları:
1- Erkek olmak (kadınlara farz değildir),
2- Hür ve serbest olmak,
3- Yolcu olmayıp, mukim (oturan, yerleşik) olmak,
4- Körlük, kötürümlük, ağır hastalık ve aşırı yaşlılık gibi namaza gitmeye engel bir hali bulunmaması gerekir.
Cuma namazının sahih olmasının şartları: Cuma namazını bulunulan yerdeki idareci veya onun tayin edeceği bir kişinin kıldırmasıdır. İdareci veya görevlendirdiği bir kimsenin olmadığı yerde, müslüman cemaatin tayini ile içlerinden cuma namazını kıldırabilir.
Belli bir yerde müslümanların toplanıp cuma namazını kılmaları için idareci tarafından genel bir iznin verilmiş olması gerekir.
Cumanın öğle namazı vakti içinde kılınması ve namazdan önce hutbe okunması icab eder.
Cuma kılınan yerin isteyen herkese açık olması şarttır. Bazı şahıslara özel bir şekilde tayin edilen ve kapısı başkalarına kapatılan yerlerde cuma namazını kılmak câiz değildir. İmamdan başka en az üç erkek cemaat bulunması gerekir (İmam Ebû Yusuf'a göre imamdan ayrı iki kişidir).
Kılınışı: Önce Cuma'nın ilk sünneti diye niyet edilerek öğlenin sünneti gibi dört rekat sünnet kılınır. Cami içindeki ezanın nihayetinde hatip hutbesini okur ve iki rekat cumanın farzını kıldırır. Farzın kılınışına niyetlenirken imama uymaya da niyetlenmelidir. Farzın bitiminde cumanın son sünnetine kalkılır ki kılınışı yine öğle namazının sünneti gibidir ve dört rekattır. Zuhr-i âhirin kılınışı da öğle namazının ilk sünnetine benzer, "Vaktine yetişip de üzerimden sakıt olmayan son öğle namazına" şeklinde niyet edilir
Daha sonra "vakit sünnetine" diye niyet edilerek Sabah namazının sünneti gibi iki rekat namaz kılınır.
CENAZE NAMAZI
Farzı kifayedir. Ölen müslüman için dua ve niyazdan ibarettir. Rüku ve secdesi yoktur. Cenaze yıkanıp kefenlendikten sonra, kıble yönüne konulan cenaze kadın erkek veya kız çocuk-erkek çocuk olduğuna göre niyet edilir. Cemaatla kılınıyorsa imama uyulur. "Allahu ekber" diyerek iftitah tekbiri gibi tekbir alınır, eller bağlanır. Sübhaneke duası "ve celle senaüke" ilavesi ile okunur. Eller kaldırılmadan ikinci tekbir alınarak "Allahümme salli ve barik" duaları okunur. Yine eller kaldırılmadan tekbir alınıp cenaze dualarından ölünün durumuna uygun olanı okunur. Diğer tekbirler gibi alınan dördüncü tekbirden sonra önce sağa sonra sola selam verilerek namaz tamamlanır.
VACİP NAMAZLAR
Bayram Namazları: Bayram namazları iki rekattır. Cemaatle kılınır. Vakti güneş doğup kerahat vaktinin çıkmasıyla başlar, istiva vaktine kadar devam eder. Hangi bayram namazı kılınacaksa ona niyet edilir. İmama uyularak tekbir alınır, eller bağlanır, imam ve cemaat gizlice "sübhâneke" yi okur. İmam namaza başlama tekbiri gibi peşpeşe üç tekbir alır, her defasında eller yana salınır. Üçüncüsünde bağlanır, tekbirlerin alınışında cemaat imama uyar. İmam gizlice euzü besmele çeker, açıktan "fatiha" ve bir "sure" daha okur. Diğer namazlar gibi rüku ve secde yapıldıktan sonra ikince rekata kalkılır. İmam gizlice "besmeleyi", açıktan "fatiha ve bir sureyi" okur. Birinci rekattaki gibi "üç tekbir" alır, dördüncü "tekbirde" elini kaldırmayarak rükuya eğilir. Secdeden sonra oturup, "Tahiyyat, salli, barik ve rabbena" dualarından sonra imamla birlikte selam verilerek namaz tamamlanır.
Bayram namazlarının hutbesi namazdan sonra okunur. Tesbih çekilmeden duası yapılır.
Vitir Namazı: Üç rekattır. Yatsı namazından sonra kılınır. Vaktinde kılınamayan vitir namazının kazası da vaciptir.
Kılınışı: Niyet edilir. Tekbir alınarak daha önce anlatıldığı gibi iki rekat namaz kılınır. Oturulunca "et-tehiyyatü" okunup "Allahu ekber" denilerek üçüncü rekata kalkılır. "Besmele, fatiha ve bir sure"den sonra "Allahu ekber" denilerek namaza başlama tekbiri gibi tekbir alınır. Kunut duaları (Allahümme inna nesteinuke, Allahümme iyyake) okunarak tekbirle rükuya eğilinir. Secdeden sonra oturulur ve dualardan sonra selam verilir.
NAFİLE NAMAZLAR:
Farz ve vacip namazların dışında kılınan namazlardır.
Beş vakit namazların sünnetleri: Beş vakit namaz ve cumanın farzından önce ve sonra kılmış olduğumuz sünnetlere "revatip namazlar" denir. Günde yirmi rekat revatib sünnet kılarız. Yatsının ilk sünnetiyle ikindinin sünneti, gayr-i müekket, diğer vakitlerin sünnetleri ve cumanın ilk ve son sünnetleri müekkettir. Öğle ile yatsının son sünnetlerini dörde, akşamın sünnetini altıya tamamlamak menduptur. Bunlara "evvabîn" namazlar denilir.
Teravih Namazı: Ramazanda yatsı namazından sonra ve vitir namazından evvel yirmi rekat olarak kılınır, sünnet-i müekkettir. Cemaatla kılındığı gibi tek olarak da kılınır. Efdal olanı iki veya dört rekatta bir selam vermektir. Sekiz, on yirmi rekatda da selam verilebilir. Her oturuşta tahiyyattan sonra "salli-barik", kalkıldığı zaman "sübhaneke" duaları okunur. Teravih namazının kazası yoktur.
SEVAP KAZANMAK İÇİN KILINAN DİĞER NAMAZLAR
Kuşluk Namazı: Güneş doğup mekruh vakit çıktıktan sonra başlar, zeval vaktine kadar devam eder (Güneşin doğuşundan elli dakikalık zaman geçinceye kadar mekruh vakittir) En az iki, en fazla oniki rekattır.
Teheccüd Namazı: Gece yarısından sonra kılınır. En az iki, en fazla sekiz rekattır. İki rekatta bir selam verilmesi efdaldir.
Tahiyyetü'l-Mescid: Cami ziyaretlerinde oturmadan önce kılınan iki rekat namazdır.
Yolculuk Namazı: Yola çıkarken ve yolculuktan dönüşte kılınan iki rekatlık namazdır.
Cemaatle Kılınan Namaz: Dinimiz birlik ve beraberliğe büyük önem vermiştir. Müslüman cemiyet içinde bulunur ve ayrı bir hayat sürdüremez. Bunun için cemaatle namaz kılmak, yalnız kılmaktan daha faziletli kabul edilmiştir Peygamberimiz (s.a.v.) cemaatle namaz kılmayı öğütleyerek yirmibeş veya yirmiyedi derece daha sevap olduğunu hadislerinde bildirmiştir. Cuma namazını cemaatle kılmak farz, diğer vakitlerin kılınması ise sünnet-i müekkettir. Özürsüz olarak cemaatin terkedilmesi sünnete uygun değildir.
Hasta Namazı: Ayakta durabilecek gücü olmayan bir kişi namazını oturarak kılabilir. Oturmaya da gücü yetmiyorsa yan üstü veya arka üzeri yatarak ima ile namazını kılabilir. İmaya da gücü yetmeyen bir kimse namazları sonraya bırakır. İyileştiğinde kaza eder. Hasta iken ima ile kılamadığı namazları iyileşince normal şekliyle kılar.
Yolcunun Namazı: Orta yürüyüşle onsekiz saatlik (90 km.lik) bir yere giden kimse yolcu sayılır. Gittiği yerde onbeş gün yahut daha fazla kalmaya niyet eden kimse yolcu olmaktan çıkar. Fakat "bugün yarın döneceğim" derken onbeş günden fazla kalsa yine misafir sayılır.
Yolculukta bazı zorluklar olduğundan dinimiz yolcular için bir takım kolaylıklar getirmiştir. Yolculuk oturduğu yere dönüşte sona erer. Bu süre içinde şartlar elverişli ise sünnetler de kılınır, değilse kılınmayabilir. Dört rekatlı farzlar iki rekat, üç ve iki rekatlı farzlar olduğu gibi eda edilir. Yolcu yolcu olmayana mukim de yolcuya imamlık yapabilir. İmam, yolcu ise iki rekatta selam verir. Yolcu olmayan cemaat namazlarını dört rekata tamamlar.
Eğer cemaat yolcu ise imamla birlikte selam verir.
Kaza Namazı: Namazı vaktinde kılmaya "edâ", vaktinde kılınmayan namazı sonradan kılmaya da "kaza" denir. Üç vakit dışında her zaman kaza kılınabilir. Günün sabah namazı, vaktinde kılınmamış ise, zeval vaktine kadar sünnetiyle beraber kaza edilir. Daha önceki günlerin sabah namazının sünneti kaza olmaz. Kazalarda yalnız farzlar kılınır, sünnetler kılınmaz. Kaza namazlarına niyet ederken meselâ; sabah namazını kaza edecek ise "vaktinde kılamadığım ilk (veya son) sabah namazının farzını kılmaya veya "en son kazaya kalmış olan sabah namazının farzını kılmaya" şeklinde niyet edilir.
Namazın vacibleri:
1- Namaza "Allahu ekber" diyerek başlamak
2- Farz namazların ilk iki rekatında, vitir ve nafile namazların her rekatında "fatiha" suresini okumak
3- Farz namazların ilk iki rekatında, vitir ve nafile namazların bütün rekatlarında, bir sure veya en küçük sure kadar üç kısa ayet, ya da uzun bir ayet okumak
4- Fatihayı zamm-ı sûreden önce okumak
5- Secdede alınla beraber burnu da yere koymak
6- İki secdeyi peş peşe yapmak
7- Ta'dil-i erkana uymak, yani her rüknü usulüne uygun yapmak
8- Üç veya dört rekatlı namazların ikinci rekatından sonra oturmak
9- İlk ve son oturuşlarda "et-tehıyyâtü"yü okumak
10- Üç ve dört rekatlı farz namazlar ile vitir namazında ikinci rekâtden sonra "et-tehıyyâtü"den sonra ayağa kalkmak
11- Cemaatla kılındığı zaman sabah, akşam ve yatsı namazlarının birinci ve ikinci rekatlarında, ayrıca cuma ve bayram namazlarının bütün rekatlarında imamın, fatiha, sure yahut ayetleri açıktan okuması
12- Öğle ve ikindi namazlarının bütün rekatlarında akşam ve yatsı namazlarının birinci oturuştan sonraki rekatlarında kendi işiteceği kadar hafif bir sesle okumak
13- Teravih namazında ve Ramazanda teravihten sonra kılınan vitir namazında imamın "fatiha", sure veya ayetleri açıktan okuması
14- İmama uyan kimsenin, "fatiha sure veya ayetleri" okumaması
15- Vitir namazında" kunut duası"nı okumak
16- Bayram namazlarına ait ziyade tekbirleri almak
17- Namazın sonunda sağa ve sola selam vermek
18- Gerektiğinde sehiv secdeci yapmak
19- Namazda secde ayeti okunduğunda secde etmek
Namazın sünnetleri
1- Namaza başlarken, vitirde "kunut"a başlarken ve Bayram tekbirlerini alırken elleri kulak hizasına kaldırmak, sonra bağlamak
2- Her namazın ilk rekatında içinden "sübhaneke" okumak ve "euzü besmele" çekmek
3- Yalnız veya cemaatle kılınan namazlarda "Fatiha"dan sonra "amin" demek
4- Namazda iftitah tekbirinden başka bütün tekbirler
5- Rükudan doğrulunca "Semiallahü li-men hamideh" ve peşinden "Rabbena leke'l- hamd" demek
6- Eğilince (rükuda) üç kere: "Sübhane Rabbiye'l-azim" ve her iki secdede üçer kere: "Sübhane Rabbiye'l-a'la" demek
7- Rükuda parmaklar açık olarak diz kapaklarını tutmak, dizleri, dirsekleri dik ve sırtı baş ile dümdüz tutmak
8- Secdeye varırken evvela dizleri, sonra elleri, sonra yüzü yere koymak ve secdeden kalkarken önce yüzü, sonra elleri nihayet dizleri kaldırmak. Özürü olmayanlar için secdede yüzü elleri arasına almak
9- Oturuşta elleri dizlere koymak; "Et-tehıyyatü"yü içinden okumak; son oturuşlarda "Et-tehiyyatü"yü okuduktan sonra "Allahümme salli" ve "Allahümme barik" duâları ile diğer duâları okumak
10- Selam verirken önce sağa, sonra sola başı çevirerek "Es-selamü aleyküm ve rahmetullah" demek
Namazda; ayakta (kıyam) iken secde yerine, eğilişte (rükû) ayaklara, otururken (tahiyyât) kucağa ve selamda omuz başlarına bakmak sevabdır
Namazda mekruh olan haller
Namaz kılarken yapılması mekruh olan, yani yapılması hoş görülmeyen şeylerin başlıcaları şunlardır:
1- Farz namaz kılarken özürsüz olarak bir yere dayanmak
2- Namazda sağa sola meyletmek
3- Güzel kokulu bir şeyi koklamak
4- Kıyamda sağ eli sol el üzerine, ellerini rükuda iken dizi üzerine, otururken de uylukları üzerine koymamak
5- Secdeye giderken dizleri yere koymadan elleri koymak, secdeden kalkarken de dizleri ellerden evvel kaldırmak
6- Özürsüz olarak bağdaş kurup veya dizleri dikip oturmak
7- Rüku ve secdeleri acele yapmak
8- Esnemek, gerinmek ve el ile ağızı kapatmak
9- Gözleri kapamak, sağa, sola ve yukarıya bakmak
10- Parmakları çıtlatmak
11- Rükuda başı yukarı kaldırmak veya aşağı eğmek
12- Cemaatle namaz kılarken, imamdan önce rükuya ve secdeye gitmek, imamdan önce rükudan veya secdeden başı kaldırmak
13- Yanmakta olan sobaya, ocağa, ateş dolu mangala karşı namaz kılmak
14- Bir insanın yüzüne karşı namaz kılmak
15- Sıkıştığı halde namaz kılmak
16- Erkeklerin başı açık namaz kılması
17- Üzerinde canlı resim bulunan elbise ile namaz kılmak veya üzerinde canlı resim bulunan bir şeye karşı secde etmek
18- Kaşınmak, terleri silmek, elbise ile oynamak
19- "Fatiha"dan sonra okunan surelerin arasında bir sure bırakmak
20- İkinci rekatta ilk rekatta okunan sure veya ayetin üstündeki sure veya ayeti okumak
21- Camide ön safta açık yer varken arka tarafta namaza durmak
22- Ezberinde başka bir sure olduğu halde, iki rekatta da aynı sureyi okumak
23- Kıraatın bir kısmını rükuda tamamlamak
24- Secdede el ve ayak parmaklarını kıbleden başka tarafa çevirmek, veya yerinden kaldırıp başka tarafa koymak
Namazı bozan şeyler:
1- Namazda konuşmak
2- Namazda bir şey yemek veya içmek (ağız içinde kalan ve nohut büyüklüğünde olan bir şey yutulursa namaz bozulur).
3- Namaz kılan kimsenin kendisinin işiteceği kadar gülmesi
4- Göğüsü kıbleden başka tarafa çevirmek,
5- Namazda iken başkasına selam vermek veya verilen selamı almak
6- Namaz kılarken bir iş yapmaya çalışmak,
7- Bir şeyi üflemek,
8- Teyemmüm etmiş bir kimsenin namazda iken suyu görmesi,
9- Sabah namazını kılarken güneşin doğması
10- Anlamı bozacak şekilde ayeti yanlış okumak,
11- Erkek ile kadının namazda yan yana durması,
12- İmama uyan bir kimsenin, bir rüknu imamdan önce yapması,
13- Namazda örtünmesi gereken yerlerin açılması,
14- Bayılmak,
15- Kendi isteğiyle veya başka bir tesirle namazda abdestin bozulması
SEHİV SECDESİ
Sehiv secdesi; "yanılma ve unutma secdesi" demektir. Vacibin unutularak terkedilmesinde ve farzın tehirinde lazım gelir. Vacibin unutularak terki, yerini değiştirerek önce veya sonraya bırakarak, noksan veya fazla yapmakla olur. Farzın geciktirilmesi de sehiv secdesini icab ettirir. Bu hallerden birisi olduğunda namaza devam edilir. Son oturuşta "et-tehıyyatü" okunur, cemaatla kılınıyorsa, imam yalnız sağ tarafına selam verir. İki defa secde yaptıktan sonra oturulur, "et-tehıyyatü, salli, barik, rabbena" duaları okunup iki tarafa selam verilerek namaz bitirilir. Yalnız başına kılan kimse sehiv secdesini yapmadan önce iki tarafına da selam verir. Namazda birkaç defa yanılma olursa, hepsi için yalnız bir sehiv secdesi yapılır. Kılınan namaz farz olsun, vacib veya sünnet olsun, sehiv secdesi gerektiğinde bu secdenin yapılması icab eder. Selam verdikten sonra yanıldığını anlayan kimse, yönünü kıbleden çevirmemiş ve konuşmamışsa, hemen sehiv secdesini yapar. Yönünü kıbleden çevirmiş ve konuşmuşsa, sehiv secdesi yapmaz. Sehiv secdesi yapamayan kimsenin de namazı tamdır.
TİLAVET SECDESİ (OKUMA SECDESİ)
Namazda secde ayetlerinden biri okunduğu veya ehil bir okuyandan işitildiği vakit hem okuyana, hem de işitene secde etmek vacibdir. Secde edenin hadesten ve pislikten uzak olması lazımdır
Rüknü: Secde ayetini okuyan veya işiten kimsenin bir defa secde etmesi yani alnını yere koymasıdır.
Kur'an-ı Kerim'in ondört sûresinde secde ayeti vardır. Onlardan birini okuyan veya işitene secde etmek vacibdir. Bu secde âyetleri üç kısımdır.
1- Açıktan açığa secde ile emreden âyetler,
2- Kafirlerin Cenab-ı Hakk'a secde etmekten yüz çevirmelerini ifade eden ayetler,
3- Peygamberlerin secde ile vuku' bulan emre uyduklarını gösteren ayetler.
Secde âyetini okuyan veya işiten bir kimse ayağa kalkar. Tilavet secdesi niyeti ile "Allahu Ekber" diyerek secdeye gidip secdede üç defa "Sübhâne Rabbiye'l-a'la" dedikten sonra "Allahu ekber" diyerek doğrulur. Bunda tekbir ve tesbih sünnettir. Tilavet secdesi, sehiv secdesi gibi iki olmayıp birdir. Teşehhüd ve selam da yoktur. Oturan bir kişi ayağa kalkarak ondan sonra secde etmek müstehabdır. Üzerinde birkaç secde toplanmış olan kimse her secde için ayağa kalkar. Kalkar iken; "Gufrâneke Rabbenâ ve ileyke'l-masîr" denilmesi müstehabdır.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Namazı özürsüz kılmayan kimseye, ALLAHü teâlâ onbeş sıkıntı verir.
Bunlardan altısı dünyada, üçü ölüm zamanında, üçü kabirde, üçü kabirden
kalkarkendir.
Dünyada olan altı azap:
Dünyada çekeceği azaplar:
1- Namaz kılmayanın ömründe bereket olmaz.
2- ALLAHü teâlânın sevdiği kimselerin güzelliği, sevimliliği kendine kalmaz.
3- Hiçbir iyiliğine sevap verilmez.
4- Duâları kabûl olmaz.
5- Onu kimse sevmez.
6- Müslümanların birbirlerine yaptıkları iyi duâlarının buna fâidesi olmaz.
Ölürken çekeceği azaplar:
1- Zelîl, kötü, çirkin can verir.
2- Aç olarak ölür.
3- Çok su içse de, susuzluk acısı ile ölür.
Mezarda çekeceği acılar:
1- Kabir onu sıkar. Kemikleri birbirine geçer.
2- Kabri Cehennem ateşi ile doldurulur. Gece, gündüz onu yakar.
Cehennem ateşi dünya ateşine benzemez.
3- ALLAHü teâlâ, kabrine çok büyük yılan gönderir. Dünya yılanlarına
benzemez. Hergün, her namaz vaktinde onu sokar. Bir an bırakmaz.
Kıyâmette çekeceği azaplar:
1- Cehenneme sürükleyen azap melekleri yanından ayrılmaz.
2- ALLAHü teâlâ, onu kızgın olarak karşılar.
3- Hesâbı çok çetin olup, Cehenneme atılır.)
Namaz kılmayanın ömründe, bereket olmaz. Ömründe, hayır ve menfaat
görmez. Ömrü çeşitli hastalıklarla, sıkıntılarla geçer. Ma'nevî huzûru
olmaz. Sahip olduğu dünyalıklar onu rûhî sıkıntıdan kurtaramaz